İçinden geleni kağıda dök, boşalsın ilham yağmuru,
Gezinsin ruhum derin sularında yunus mağduru,
Ümit varem düzelir belki belimin kamburu,
Duru göz yaşlarımın parıldar tenimde nuru.
Çeşmi siyahım nedir bu derdin kirpiklerine saklanırsın?
Görünmek istedikçe saklanırsın,
Yaklaştıkça harlanırsın,
Harlandıkça sızlanırsın,
Yıkılmadan sallanırsın.
Sen dünyaya aydan yakınsın, ben dünyanın sırdaşıyım,
Sen dünyalık rüyaların uykusundasın,
Ben dünyalık kabusların bunalımlarındayım,
Sonumuz yakın mesafe.
Bak gönlümün etten sarayı kandan harabe,
Mutluluğumuu tehdit eder duyduğum her hurafe,
İnsan üzgün taife, yarın bayram dünüm arife,
Kaldıramayacağım yükleri almadım hafife.
Bana asla dostluktan bahsetme!
Kendi inandığın yalanlarla aks etme.
İblis her gözün göremediği hain kelle,
O kelleler kopmadan doğar olacaktır hile.
Yalvarışım bahtıma güvenimden, herşey kendiliğinden,
İçimdeki minik çocuk titrerken, belki gün gelir aldanırım.
[nakarat]
Sabır çile çektikçe dile,
Bile bile attığın her adımım gelecek dile,
Bugünden mi yarınını satın aldın?
Korkarım sonumuz yakın mesafe.
Sana neden bahsetmemi istersin?
Hanım kızların iz bırakmadan yürüdükleri karlı yollardan mı?
Cemiyet aleminin ayaklarını kapan kapanlardan mı?
Orta okul çocuklarının ellerindeki renkli haplardan mı?
Buna da çok şükür deme!
Yıllar sonra olanlardan ötürü yüzüne tükürürse ufak çevir bebe,
Geçmişin kahrı yakar bağırı demedi deme,
İnsan oğlu her şeyi deviremez bir bilekle.
Bu şehrin ışıkları gün geçtikçe loşlaşmakta,
Erkekler hemcinslerinden hoşlanmakta,
Yasaklar izdivaçta örfe ters düşenler rövaçta,
Tavşanların aklı havuçta ne kaldı avuçta?
Ta derinlere kadar kadar yolu var,
Ateşten terlik giydirirler beynin fokurdar,
Zebaniler homurdar,
Et ile kemiğin sonu alevden mundar.
[nakarat]
Sabır çile çektikçe dile,
Bile bile attığın her adımım gelecek dile,
Bugünden mi yarınını satın aldın?
Korkarım sonumuz yakın mesafe.